Türkiye'nin tarım sektöründe önemli bir yer tutan traktör endüstrisi, ülkenin modernleşme sürecinde kritik bir rol oynamıştır. Bu endüstri, yıllar içinde birçok yenilikçi fikre ve gelişmeye tanık olmuştur. Bu yenilikçi fikirlerden biri de babam Yaşar EREN'in, daha çok bilinen adıyla Yaşar Usta'nın hayat hikayesinde gizlidir.
1952 yılında Sakarya'nın Karasu ilçesinde dünyaya gelen Yaşar EREN, küçük yaşlardan itibaren çalışma hayatına atılmıştır. 1970'lerin başında, henüz 20'li yaşlarının başındayken, traktör tamiri ve bakımı konusunda uzmanlaşmaya başlamış ve zamanla kendini geliştirerek usta bir traktör tamircisi olmuştur. Yaşar Usta'nın en önemli katkılarından biri, yerli üretim traktörlerin performansını artıran özgün bir motor modifikasyonu geliştirmesi olmuştur. Bu yenilik, Türk çiftçisinin verimliliğini artırırken, yerli traktör üretiminin de gelişmesine katkıda bulunmuştur
Yaşar EREN'in hikayesi, Türkiye'de tarım makineleri sektörünün gelişim sürecini de yansıtmaktadır. 1950'li yıllarda Türkiye'de tarımda makineleşme henüz yeni başlamıştı ve traktör sayısı oldukça azdı. Ancak, ilerleyen yıllarda traktör sayısı artmaya başlamıştır. Bu dönemde, Yaşar EREN gibi ustalar, traktörlerin bakım ve onarımında önemli roller üstlenmişlerdir.
Yaşar EREN'in kariyeri, çıraklıktan ustalığa uzanan bir yolculuktur. İlk olarak Oto Tamircisi Garip Usta'nın yanında çırak olarak çalışmaya başlayan EREN, daha sonra İngiltere'de Massey Ferguson traktörleri üzerine eğitim almıştır. Bu eğitim, Yaşar EREN'in mesleki gelişiminde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Zira o dönemde yurt dışında eğitim almak, özellikle teknik alanlarda, oldukça değerli bir fırsattı.
1969 yılında, henüz 17 yaşındayken çalıştığı işyerini devralan Yaşar EREN, genç yaşta girişimcilik ruhunu ortaya koymuştur. Bu girişimcilik ruhu, ilerleyen yıllarda onu yenilikçi fikirlere yönlendirecekti.
Yaşar EREN'in Bursa'nın İznik ilçesine taşınması ve burada kendi işyerini açması, onun için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. İznik'teki üzüm bağlarında kullanılan traktörlerin yetersiz kalması, Yaşar EREN'i yeni bir fikre yönlendirmiştir. Bu ihtiyaca cevap vermek için İşbora traktörünü daraltarak "Minibora" adını verilen yeni bir model geliştirmiştir. Bu, Yaşar EREN'in ilk yenilikçi fikri olmuştur.
Yaşar EREN'in asıl büyük yeniliği ise 1979 yılında gerçekleştirdiği Massey Ferguson 135 model traktörün bağ bahçe tipli bir traktöre dönüştürülmesi olmuştur. Bu yenilik, Türkiye'de tarım makineleri sektöründe önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Çünkü o dönemde Türkiye'de üretilen traktörler genellikle geniş araziler için tasarlanmıştı ve küçük ölçekli çiftçilerin ihtiyaçlarına tam olarak cevap veremiyordu.
Yaşar EREN'in yaptığı bu yenilikler, sektördeki büyük firmaların dikkatini çekmiş ve hatta bazı firmalar tarafından dava edilmesine neden olmuştur. Ancak, ilginç bir şekilde, aynı firmalar 1994 yılında Yaşar EREN'in tasarımına çok benzer modelleri fabrikasyon olarak üretmeye başlamışlardır. Bu durum, Yaşar EREN'in yenilikçi fikirlerinin sektörde ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
Yaşar EREN'in hikayesi, Türkiye'de yenilikçilik ve girişimcilik kültürünün gelişimi açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Onun deneyimi, formal eğitimin yanı sıra pratik deneyimin ve sürekli öğrenmenin önemini vurgulamaktadır. Yaşar EREN'in Fransa'daki Massey Ferguson fabrikasını ziyaret etmesi, onun sürekli kendini geliştirme ve yeni teknolojileri takip etme arzusunu göstermektedir.
Günümüzde, oğlu Veysel EREN (yani abim) ile İznik Koyutürk Sanayiinde hizmet vermeye devam eden Yaşar EREN'in hikayesi, Türkiye'de tarım makineleri sektörünün gelişimini ve bir ustanın yenilikçilik yolculuğunu anlatan etkileyici bir örnektir. Bu hikaye, genç nesillere ilham verebilecek, yenilikçi düşüncenin ve azmin önemini vurgulayan değerli bir deneyimdir.
Yaşar EREN'in hikayesi, Türkiye'de tarım makineleri sektörünün gelişimini yansıtırken, aynı zamanda Türkiye'nin sanayileşme sürecinin de bir parçasıdır. 1950'lerden 1980'lere kadar geçen sürede, Türkiye'de tarımda makineleşme hızla artmış, bu da beraberinde yeni ihtiyaçlar ve fırsatlar doğurmuştur. Yaşar EREN gibi yenilikçi ustaların katkıları, bu süreçte önemli rol oynamıştır.
Sonuç olarak, Yaşar EREN'in hikayesi, Türkiye'de yenilikçilik ve girişimcilik kültürünün gelişimini gösteren önemli bir örnektir. Bu hikaye, formal eğitimin yanı sıra pratik deneyimin, sürekli öğrenmenin ve yenilikçi düşüncenin önemini vurgulamaktadır. Genç nesillere, kendi alanlarında yenilik yapma ve topluma katkıda bulunma konusunda ilham verebilecek değerli bir deneyimdir.
Yazar: Mürsel EREN
#YaşarEREN #YaşarUsta #TarımMakineleri #Traktör #Yenilik #Girişimcilik #Türkiye #İznik #MasseyFerguson #Minibora #BağBahçeTraktörü #Usta #Sanayileşme #Mekanizasyon #Teknoloji #İnovasyon #Hikaye #İlham #Gençlik #Başarı #Bilim #Mühendislik #Tarım #Çiftçilik #Eğitim #Öğrenme
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder