Beynimizin Yapısı ve Teknoloji - Tasarım Dersi (Teknoloji ve Tasarım Öğreniyorum)

Üst düzey düşünme becerilerin gelişmesine imkan sağlaması açısından oldukça önemli bir yere sahip Teknoloji ve Tasarım dersinin, beynimizin işleyişinde nasıl bir öneme sahip olduğunu kavrayacağız. Üst düzey düşünme becerileri; eleştirel, mantıksal, yansıtıcı, üstbilişsel ve yenilikçi düşünmeyi içerir. Öncelikle beynimizin yapısı hakkında bilgi edineceğiz.

Beynimiz, sağ ve sol olmak üzere iki yarım küreye ayrılmaktadır.

Sağ beyin (sağ lop) hayal gücüne, üretkenliğe, duygusallığa, seslere, renklere, sezgilere ve soyut algılamalara daha yatkın çalışırken;

Sol beyin (sol lop) mantıklı, sistematik ve analitik düşünmeye, yazı ve sayılara, ölçme değerlendirme ve eleştirmeye daha yatkın olarak çalışmaktadır.

Peki, bu öğrendiklerimizin dersimizle olan ilgisi nedir?

İlk olarak Teknoloji ve Tasarım dersinin vizyonuna bir göz atalım…

Dersimizin vizyonu; kendisinin ve toplumun yarınını daha yaşanabilir hâle getirmek için sorunların farkına varan, çözümler üreten, yenilikçi ve hayal gücü gelişmiş, düşüncelerini kurgulayan ve ifade eden, öğrenmeyi öğrenen, sorgulayan, girişimci, değişim ve gelişime açık sorumluluk bilinci gelişmiş bireyler yetiştirmektir…

Görüldüğü gibi Teknoloji ve Tasarım dersinin vizyonunu oluşturan hedefler beynin özellikle sağ tarafını geliştirmektedir…

Eee ne olmuş yani… Beynin sağ tarafının gelişimi bize ne kazandırır… Diyorsanız!

  • Sağ lobun duygular ve hayallerin etkisinde olduğu ve fotoğrafik yani bütünsel öğrendiği ortaya çıktı. Bu yüzden bilgiyi sırayla işleyen sol lobun aksine sağ lobun öğrenmede çok daha hızlı ve etkili olduğu anlaşıldı.
  • Araştırma sonuçlarına göre, insanın mucitlik ve üretkenlik kısmı sağ lop fonksiyonları arasında yer almaktadır. Sadece sol lobu gelişmiş olan ve bu lobu iyi kullanan insanların üretken düşünebilmesi için sağ loblarını da geliştirmeleri gerekmektedir. Öğrendikleri konular ve formüllerden yeni şeyler üretebilmeleri için beynin sağ lobunu da işin içine katmaları gerekmektedir.
  • Bir bütün olan beynin, sadece bir yarısını yoğun olarak kullanan insanlarda, performans olarak yetersizlikler, kusurlar görülür. Diğer lobun da geliştirilmesi, son derece ilginç, harika sonuçları beraberinde getirir. İki lobun birlikte çalışmasıyla 1+1=2 şeklinde aritmetik bir artış olmaz; verim kat kat artar…
  • Beyinlerinin bir yarısını diğerine göre daha iyi kullanan kişiler, işleri ve ilişkileri bu boyutta çalışan yarı kürenin yeteneklerine ihtiyaç duyduklarında zorlanırlar ve başarısız olurlar.
  • İnsanların yüzünü kolayca hatırlarken, ismini hatırlamada zorlanışımız sağ lobun öğrenmede sol lobdan ne derece etkin olduğunu gösterir. Hızlı ve etkili öğrenmenin yolu, beynin her iki lobunu birlikte ve dengeli kullanmaktan geçiyor. İki lobun birlikte kullanıldığı, birbirleriyle uyumun sağlandığı ve iş birliği içinde çalışıldığı durumlarda kişisel yetenek ve etkinlikte olağanüstü artış gözlenmektedir.
  • Tarihte büyük sıçrama yapan insanlar, beynin her iki lobunu birlikte kullanan insanlardır. İki lop arasında muhteşem bir diyalog gerçekleşir. Sağ ve sol lop adeta tek yumurta ikizi gibidir. Mantık, matematik, sezgi ve hayal el ele yürümeli ve birbirini tamamlamalıdır. Yoksa günümüzün çaresiz insan portresi karşımıza çıkacaktır.
  • Hayal gücü, eksantrik fikirler oluşturma, düşünülmeyeni düşünebilme, insan zihninin üretkenliğini açığa çıkarır. Bu sebeple sağ lobun da devreye sokulması gerekiyor.
  • Duygusal zekâ ve üretken düşünce sadece insanda var… Kısaca… Nasıl bir kuş, tek kanadı ile uçamazsa, beyin de tek lobla verimli öğrenmeyi gerçekleştiremez.

Ve sol lop odaklı eğitim sistemi…

Ülkemizdeki yaygın eğitim sisteminde ise; çoğunlukla sol beyin faaliyetlerinin kullanımı teşvik edilmektedir. Diğer bir deyişle okuma, yazma ve aritmetik yeteneklerin gelişimine önem verilmektedir.

Boş bir kutu içine bir şeyler dolduruyormuşçasına süre giden ve beynin sol tarafına hitap eden ezberci eğitimin, ne derece verimsiz kaldığını hep birlikte görüyoruz.

Ayrıca çocuklar, beynin her iki yarısını beraber kullandıkları halde; sağ beyin fonksiyonlu eğitimden çok çok daha fazla sol beyin ağırlıklı eğitim verilmesi sonucunda, maalesef bu yetenekleri büyük ölçüde körelmektedir.

Hayal gücü, yeni fikirler oluşturma, özgünlük gibi değerler, insan zihninin üretkenliğini ortaya koyar. Bilgi dünyasına uçtuğumuz günümüz dünyasında asıl fark, işte bu noktadadır. Geleceğin başarılı insanları, üretken zekaya, hayal gücüne, esnekliğe ve güçlü vizyona, duygusal zekaya, müthiş duygusal güce sahip insanlar olacaktır.

Eğitim sistemi ise, insanları bu hedeflere ulaştırmak yerine, adeta sol beyin fonksiyonları içine hapsetmektedir.

Bir düşünelim… Çocukluğumuzdan itibaren okullarımızda girdiğimiz tonlarca sınavların haricinde bir dünya sınava girdik (SBS, OKS, LGS, YGS, ÖSS, ÖYS, YGS, LYS, KPSS, TUS, LES, ÜDS, YDS, KPDS, DGS…) veya gireceğiz… Bu sınavlar sizce beynin hangi tarafını çalıştırıyor? Cevap açık değil mi sizce…

Sabahlara kadar çalıştığımız sınavlar…

Eğitim sistemi, lise ya da üniversite sınavlarına hazırlanacağız diye, tamamen ezberci ve tekrara dayanan sol beyin ağırlıklı bir öğrenim yöntemine dönüştürülmüştür. Bu durum, bir öğrenim ya da öğrenme değil, sadece kişilere verilen bilgilerin belleğe kaydedilmesidir. Bu kayıtlar ise inanılmaz bir hızla bellekten silinmektedir veya bu kayıtlara ulaşılamamaktadır.

Bir düşünelim! Bazen günlerce, bazen de sabahlara kadar çalıştığımız sınavlardan çıktığımızda, çalıştığımız ve ezbere çektiğimiz bilgilerden kaçı aklımızda kalmış…

Beynimizin sol tarafına bombardıman yapıp, sağ tarafını da ihmal eden eğitim sisteminin sonucu ne olabilir sizce…

Yapılan araştırmalara göre, özellikle beynin bir tarafının daha ağırlıklı çalıştırılması, ileriki yaşlarda durağanlığa ve üretkenliğin azalmasına sebep oluyor.

Üretkenlikten uzak bireyler ise, üretkenlikten uzak bir topluma sebep oluyor…

Nasıl bir nesil yetiştirmek güzel olur!

Kendi kurduğu hayallerinin peşinden gidip sona ulaşan bir nesil mi, yoksa basılı ve yazılı yayınlardan kopya çekerek sona ulaşan bir nesil mi?

Yenilikçi düşüncelere açık, tasarlayan, üreten ve araştıran bir nesil mi, yoksa hazırcı, ezberci bir nesil mi?

Harekete geçen, kendinden emin bir nesil mi, yoksa acabalarla, keşkelerle avunan bir nesil mi?

Ve bilgi... Bilgi her yerde var. Bilgiye herhangi bir kitaptan ulaşabiliriz. Bilgi, birçok kablo ve elektronik düzenekten geçerek bilgisayar, tablet ve telefonumuza kadar da gelebiliyor. Günümüz dünyasında, bilgiyi sadece hafızasına alanlar değil, o bilgiden yararlanarak yenilikçi fikirler geliştiren ve üreten toplumlar gelişmiştir. Yenilikçi fikir geliştirme olgusunu küçük yaşlarda benliğine yerleştirmiş bir öğrenci gelecekte mühendis, doktor, avukat, tekniker ve başka birçok meslekte çalıştığı iş yerlerini daha verimli, daha yaşanılır kılarlar ve hatta birçok yeniliğe imza da atabilirler. Bunun en önemli örneği Japonya'dır. Sürekli değişime ve gelişime açık olan bu gibi ülkelerde SAĞ BEYİN de kullanılır.

Dünyayı yöneten gelişmiş ülkelerin, topraklarından petrol çıkan ülkeler değil, insanlarından YENİ FİKİRLER çıkan ülkeler olduğu görülmektedir. Yenilikçi fikirleri yani inovasyonu özümseyen “Teknoloji ve Tasarım” dersinde öğrenciler; iş birliği yaparak, araştırarak, sorarak, bilgiler toplayıp gözlemler yaparak, akıl ve hayal gücünün yardımıyla öğrenmek istediği konuyla ilgili çeşitli varsayımlarda bulunup ötesini görebiliyor, ayrıca düşüncelerini yazarak, çizerek ve uygulayarak en iyi şekilde ifade edebiliyorlar.

Sorunları görebilen, sorun çözen, çözümler üreten, düşünen, kişisel gelişimi en üst seviyede hedef edinen, Türkiye’nin geleceği için çok önemli bir dönüm noktası olarak gördüğümüz Teknoloji ve Tasarım dersimiz; hayatta karşılaşılan sorunların teorik kuramlarla değil, düşünen ve çözüm üretebilen beyinlerle giderilebileceğini temel almıştır.

Tarihte büyük sıçramalar yapan insanlar, bilerek ya da bilmeyerek, beynin her iki tarafını da birlikte kullanan insanlardır.

Bazı isimlerden bahsedeceğiz…

Einstein, bir yaz günü tek başına bir tepede otururken hayalinde güneş ışığına binmişti. Evrenin en uzak köşelerine giderek saatlerce dolaşıp geri geldi zihinsel dünyasında... Bazen aylarca bazen de yıllarca süren zihinsel yolculuklarında bazı sonuçlara ulaştı. Bu arada laboratuvarındaki çalışmaları da yoğun bir şekilde hem zihinsel ve hem de fiziksel olarak devam ediyor; araştırmalarını ve hayallerini birleştirerek yani sol ve sağ beyin iş birliğiyle bir sonuca varıyordu… Üretkenlik, buluşçuluk ve sezgi ağırlıklı sağ beyni için, düzenli, disiplinli ve bilinçli bir şekilde günde 1 saat hayal koltuğuna oturan Einstein, kurduğu hayal oyunlarıyla birçok buluşunu ve teorisini bilim dünyasına sundu. Beyninin her iki tarafını gerektiği yerde kullanan, “Hayal gücü, bilgi gücünden önemlidir…” diyerek hayal gücünün önemini vurgulayan bir dâhiydi Einstein...

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u almak için her türlü planı ve hazırlığı yapmıştı. Bizanslıların Haliç’e zincir germesiyle Osmanlı gemilerinin önü bir anda kesilmişti. Sanki bütün umutlar yok olmuştu… Bunca hazırlık boşuna mı gidecekti? Elbette hayır! İşte o an Fatih Sultan Mehmet’in zihninde sezgi ağırlıklı sağ lop devreye girdi. Sol lop ile sağ lop hiç durmak bilmeyen bir sohbete başladı. Corpus collosumda yani beynin her iki lobu arasındaki bilgi iletişimini sağlayan sinir ağlarından oluşan yapıda inanılmaz bir trafik söz konusuydu. Kalıplar kırılmış, tekdüzelikten uzak bir düşünme süreci başlamıştı, en baştaki gibi... Ama şimdi çok daha yoğun ve hızlı bir trafik vardı. Dehanın ateşlendiği, sezgisel gücün hayata geçirildiği bir andı bu… Önce zihninde, daha sonra da gerçekte gemileri karada yürüterek imkansız ve sıra dışı görülen bu olay tarihte bir ilk olarak kayıtlara geçti. Gemiler bir gecede Kasımpaşa’dan Haliç’e indirildi. Bir çağ kapandı ve yeni bir çağ başladı.

Leonardo Da Vinci… Bir matematikçi ve doktor… Bir mühendis ve heykeltıraş… Bir ressam ve müzisyen… Daha ne olsun değil mi? Beyninin her iki tarafını eş zamanlı kullanabilen, tarihin en büyük dehası olarak kabul ediliyor.

Arşimet, hamamda iken tasın suda batmadığını gözlemleyince, suyun kaldırma kuvvetini, önce sağ beyninde canlandırmış, sonra sol beyniyle bu teorisini bilimsel olarak ispat etmiştir. Her iki beynin iş birliği bu buluşun gerçekleşmesinde temeldir.

Newton, derin bir hayal alemindeyken yer çekimi kanununu buldu…

Bu insanlar, daha önce hiç bilinmeyen şeyleri hayal ettikleri için bulabildiler...

Hayal kurmak, müzik dinlemek gibidir. İnsanı rahatlatır, ona keyif verir. Hayal gücünü de en güzel şekilde kullanabileceğimiz bir ders var… O da dersimiz Teknoloji ve Tasarım… 😊


Yazar: Mürsel EREN

Kaynaklar:

  1. http://www.bilgiustam.com/harika-beynimiz/#ixzz1agTkIOdQ
  2. http://www.doktorsitesi.com/yazi/sag-beyin--sol-beyin/3326
  3. Duman, B. “Öğrenme-Öğretme Kuramları ve Süreç Temelli Öğretim”, Anı Yayıncılık, Ankara, 2004.
  4. http://www.tiamo.com.tr/tiamo-beyin-gelisimi-3-tr.html
  5. http://tr.wikipedia.org/wiki/Teknoloji_ve_Tasar%C4%B1m_dersi
  6. www.sinopbilimsanat.gov.tr/Murat%20Ozgen.doc
  7. http://www.superbeyin.net/Makale-_buyuk_dahiler_beyinlerini_nasil_kullandilar_161.aspx
  8. http://www.populerbilim.com.tr/arsiv/0605/b01.htm
  9. http://www.kalitesigma.com/makaleler/makale23.htm
  10. http://anadolucografyacilari.blogcu.com/resimde-once-gordugunuz-hangisi-beyin-nasil-calisir/10103366
  11. http://www.beyinegzersizi.com/hafiza-gelistirme/fotografik-bir-hafizaya-sahip-olmak-mumkun-mu.html
  12. http://estelll.blogcu.com/sag-sol-beyin-cakismasi/8764215
  13. http://fistikyesili.com/2010/08/25/sag-beyin-sol-beyin-karmasasi/http://estelll.blogcu.com/sag-sol-beyin-cakismasi/8764215
  14. http://web.boun.edu.tr/fatih.mercan/udb-2018/

#teknoloji #technology #tasarım #design #teknolojivetasarım #teknolojitasarım #teknolojitasarimci #inovasyon #inovatif #innovation #türkiye #turkey #sanat #art #kültür #culture #mühendis #bilgi #engineering #gelişim #eğitim #tanıtım #innovationliving #tech #brain #beyin #kişiselgelişim #sağbeyin #solbeyin #sağlop #sollop #einstein #arşimet #newton #hayalgücü #fatihsultanmehmet #istanbul #hayalgücü #eğitimsistemi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder